24 Ocak 2008 Perşembe

takdir ve teşekkürler....

Öğrencilerime teşekkür aldığımda hissettiklerimi anlatıyorum karne zamanları. buraya da yaziiim ileride okurum günlük niyetine :(((
hazırlık sınıfında 28 saat ingilizce gördüğümüz yıllarda, ingilizce ile aram bozuldu. lise sona kadarda barışamadık zaten. karnem de hep dik dik bakardı bana. burnuda bir havada ki
1 ...
hiç huyum değildi gidip öğretmenlere -
"hocaaaaamm teşkür alcam, takdir kaçıracam" demek. öleeee gelecek belgenin beni tatmin etme ihtimali yoktu da ondan mıdır nedir...orta iki veya orta 1 miydi neydi. tüm derslerim iyi ingilizce 1. psikolojik ve fizyolojik bozukluğu olan bir müdürümüz vardı ( ayakkabısı boyalı olmayanı,( bazen atlette bile bakardı) okul önünde fena halde severdi. adamdan korkumuzdan cebimizde yağlanmış bez taşırdık ( ayakkabıya sürünce manyak parlıyor :) ) tüm okulla karneleri kendisi dağıtıyor. zayıfı olanlar için elinde ince bir sopa... takdirler okunuyor ve dağıtılıyor... teşekkürler dağıtılmaya başlandı, bir ara adımı duydum. şaşkın ördek yavrusu gibi seğirttim sahneye ve karneme iliştirilmiş teşekkürü aldım. ilginçtir hakkım olmayan bir belge oluşunun farkında oluşumdan mıdır, sevinemedim. zaten sonrada alamadım teşekkür.

Antalya anadolu lisesindeyekende bir takdir verdilerki, hatırladıkça gülüyorum. orta 3 te antalya ya taşınınca, bi baktım adamlar almanca 2 , ingilizce mat ve ingilizce fen görüyorlar. koku filimi gibi 3,5 yıl sonunda okulu yarım dönem uzattım. kredi tamamlamak için sporla ilgili 4 ders aldım. sene sonu hiç düşünmediğim bir takdir belgesi görünce iyice soğudum bu belgelerden.

şimdi bi de onur belgesi gibi bişi varki anlamış değiliim. o belgeyi almayan öğrencilerimiz onurumuzumu lekeliyor. neyse uzun yazmayı sevmem aslında ama önemlii değil kendime yazdığıma göre ...

Hiç yorum yok: