30 Aralık 2007 Pazar

köyümüze dadanan çakallar

geçen sene köye gitmiştim orda çektim bu görüntüleri :)
köyün inekleri azalınca dedim bi araştıriiim
meğer aşağı kacarlar tarafından gelen hırçlar bizim heyvanlara dadanmış.
sonra gittim dereye bi iyi beslemiş kertenkele saldım ki hırçları kovalıya.
tabi bu da çözüm olmadı.
en son ineklere kitap dağıttım. böle sosyal sosyal konularda bilgilendirdim. derken inekler köye gelmez oldu baş kaldırdılar, yok efendim sütümüzün %50 si bizde kalcak filan...

bu atış böleee gider....

söz konusu videoyu 23 milyon dünyam insanı izlemiş, bi siz eksiktiniz buyrun...
bu arada yukarıdaki hikayenin devamı var ama istek olursa anca yazarım ;)


21 Aralık 2007 Cuma

öleeeeyiiiiiiiimm vallah vallah, öleyiiiiiiiiiimmmm billah billah

emimoğlu msn den bi youtube linki gönderdi. açtım hiç görmediğim bi tip, üfff nasıl dinlesem derken dinledim.
baktım adamın sesigüzel gibiiii
bi iki dinledikten sonra bloğuma koyiiiim bariii dedim
buyrun dinleyin ;)

17 Aralık 2007 Pazartesi

mimliycek buldum birisini

bu alçak olduğu kadar (bir çok güzel kelimenin sizlere anlatamayacağı kadar datlu) şirin bıket kardeşim durmuş durmuş yine mimlemiş beni. ama sanırım geçenki kadar aciz değilim artık :)) hahhahahahhaha
bilge mimledim seni


mim _ (Salzburg, avusturya;
mozart tın doğum yeriymiş ( bu arada mozart acaba zortlatma sırasında beste yapıyormuydu ????)

13 Aralık 2007 Perşembe

Eren Yazır

Herşey yakışıyordu sana da bi şu son yaptığın yakışmadı kuzen.

camer kelimesini dolduruyordun
munzuru yarıp geçiyordun
kavgadan korkupta hiç
geri adım atmıyordun
yakışmadı eren bu son yaptığın

ölüm yaşamdan tat alanları mı sever?
çoğu kişi tanıdım ot gibi yaşamış
bazısı yaşamışta kendine yaşamış
erenle yaşayanlar inanın çok tat almış
görmüş nasıl yaşanılacağını nasıl yaşanılmayacağını...

5 Aralık 2007 Çarşamba

ilk kaşık


ilk kaşık kullandığı anı ölümsüzleştirmek her ebeebeyinin görevimidir nedir :)

29 Kasım 2007 Perşembe

çilibom

İnanmayacaksınız ama bu insanlar ile aynı ülkede yaşıyoruz. İlk izlediğimde yabancı bir ülke filan sandım. Birgün sizin düğününüzde de ortaya çıkabilirler dikkat :)))

25 Kasım 2007 Pazar


borçkanın, okula gitmeden hemen önce güneşli bir günde penceremden beni selamlaması...

11 Kasım 2007 Pazar

palandöken



Geçen temmuzun ilk haftası, Erzurumda formatörlük kursuna gönderildim. kursun ilk 3 günü çekilmez gibi gelsede sonraki günler zevkli geçmeye başladı.
aşağıdaki fotoları palandöken dağında çektim, çiçekler okadarfazla ve o kadar çeşitliydiki şaşmamak elde değil.







3 Kasım 2007 Cumartesi

facebook

Buket tutturdu facebook a üye ol okul arkadaşlarını bulabilirsin, bak dene süper bişi, bugün şunla görüştük, şu gün munla görüştük...
üye oldum, kimsenin soyismini hatırlamıyorum, sinir oldum tabi.
bide zaten değerli dostlarımla ilişkiyi koparmadığım için böyle bişiyle ne uğraşcam dedim yan çizdim.
bi gün aklıma badem grubundan doğaç adlı sınıf arkadaşımın soy ismini hatırladım.
sonra onun resimleri ve arkadaşlarının resmlerine bakarken okulun yarısını buluverdim.
çok mutluluk verici bir duygu, bir zamanlar aynı havayı tenefüs etmiş olduğun kişilerin hayatlarının akışını gösteren resimleri incelemek. ne kadar da değişmiş tipler, kimi güzelleşmiş, kimi şişşmiş, kimi yavrulamış :)
bazılarına bir slm vermek anlamlı olacak, bi deneyeyim....

26 Ekim 2007 Cuma

uykusuzluk

alllaaaaammm ne olur şu kızımın uykusu eşime çekse :(

horoz gibi karşımda dikiliyor. iki gündür 2,30 da uyuyor.

işin ilginci buketin kenarında otursa gözlerini kapatıp dalıveriyor.

böyle yazınca bezgin bekir geldi aklıma :)

etrafındaki herkese verdiği huzur ile tüm canlılarda belirgin bir uyuşukluk oluştururdu.
gerçi enerji bakımından buket kardeşim jeneratör gibi ama neyse ..


20 Ekim 2007 Cumartesi

moviemaker çalışması

Buket kardeş tuturdu moviemaker diye bi program var uğraşsana dediydi de ben pek zaman bulamamıştım.
Bugün bi bakıveeeedim de abooovvv ne de güzeemişş.
yönetmenliğini yaptığım ilk filmi beğenilerinize sunuyorum buyrun izleyin .
(ikinci görünyünün arka planındaki sesleri silmeyi unutmuşum :) bi de sanırım uygun müziği seçemedim, ilk yüklediğim müzikten iyidir ama...
)


11 Ekim 2007 Perşembe

balık çeşitleri

Yazın en yorucu ve en zevkli anlarından birinin görüntüsünü ekledim.

Tekne ile balığa çıkan bir ekibe dahil oldum. evden çıkış 04:30 olunca uyumaktan vazgeçtim internette knight diye bi oyuna takılim dedim. zaman çabucak geçti ve biz 05:00 da ekip ile antalya limanında tekneye bindik.

tekneden oltayı bıraktığımızda 60 metre yemlerin aşağısına inmesini beklemek gerçekten sabır ölçen bi deneyimdi. neyseki balıkların kancaya takılmasından sonra oltayı çekmek bu olayı daha katlanılır hale getiriyordu.

tekne ile açılmayı tavsiye ederim deneyin çok zevkli...


balıklar çeşit çeşit; mercan, palamut, izmarit, barbun, istavrit






7 Ekim 2007 Pazar

çay



Dağların içiçe geçtiği bu güzel memleketten güzel iki resim...






3 Ekim 2007 Çarşamba

Damien Rice - The Blower's Daughter

askerdeyken dinlediğim ve çok beğendiğim bir şarkı, deneyin ...



2 Ekim 2007 Salı

yanlızlık

Yanlızlık çok tehlikeli bir olay. Yalnızlık kelimesi her defasında İlkayın şarkısını aklıma getiriyor.
"yanlızlık büyütür ama sonra yalnızlık çürütür..."
Her insan yalnız kalamaz. Güç ister yalnız kalmak. Dayanılmaz bir histir dünyada yalnız kaldığını farkedebilmek. Acı verir, debresyona sokar bu irkiliş. Güçlü karekterdeki insanlar bir bebek büyütür gibi geliştirirler karekterlerini bu süreçte. Paylaşılmayan sevgi, nefret, bilgi... bu süreçte insanın verimliliğini kısırlaştırdığı için, çürütmeye başlar bireyi giderek bu yalnızlık, bu çürüme ilk yalnızın bedeninde filizlenmeye başlarken giderek güçlü bir ağaç olur kök salar yalnızın kalbine. Sahiplenir yalnızı yalnızlık.
Peki nedir kurtuluş!!!
Tabiki en kutsal davranış kurtarır insanı bu durumdan. İnsan ancak yalnızlığını paylaşırsa yalnız kalmaz.
Yanlızlığınızı paylaşacak kadar cesur olun. Tanrı bile yalnızlığını paylaştığına göre...

29 Eylül 2007 Cumartesi

:) Karpuz :)

netten okuduğum ve çok güldüğüm bi fıkrayı aktarayım dedim...

Kadın kocasını arar ve akşama misafirlerin geleceğini söyler
adam da eve giderken manava uğrar.
-çok değerli misafirlerim gelecek. şurdan güzeel karpuzun varsa ver bi tane ( der)
-bey amca karpuzlarım hepsi çok iyi istersen hemen burda keseyim
adam eline tutuşturduğu karpuzu alıp keyifli şekilde evin yolunu tutar. akşam karpuzu yeme zamanı gelmiştir. adam karpuzu alıp herkesin önünde karpuzun faydalarından bahsederk kesmeye koyulur. daha bıçağı karpuza ilk saplayışında odaya berbat bi koku yayılır. adam mahçup ve sinirli bi şekilde geceyi geçirir.
sabah ilk işi manava gider ve
-Vallah manav kardeş seni tebrik etmeye geldim. hepimizi şok ettin
nasıl olduda karpuzu açmadan içine sıçtın tebrik ederim yaniiii

27 Eylül 2007 Perşembe

Benden Söylemesi

Yedek subay sınavı için Erzurum'a gidip hızlıcana ( sevdim bu kelimeyi :) ) Artvin'e döndüğümde;
"Bu yol çekilmez kardeşim, bidaha Erzurum, merzurum yolu çekmem, bu ne beee giiit giiittt" demiştim. Temmuz başı Erzurum'a görevlendirmem çıkınca, söylediğim sözler geldi hemen aklıma...
Bolu da öğrencilik hayatımda tanıdığım ve adam gibi adam işte dediğim bir arkadaşım vardı. Zaman zaman zihnimden geçerken "ne yazık bir daha karşılaşırmıyız acaba, zor be" ???
dün bi baktım Artvin'de yeğenini üniversiteye kaydetmeye gelmiş.
uzutmiiimm ,
benden söylemesi, olmaz olmaz demiyceksin

23 Eylül 2007 Pazar

yeeehooooo

Borçkadaki ilk yılımızda, sıkıntıdan halkoyunları kursuna gittik. iyiki gitmişiz.
aşağıdaki gençler kadar olmasada iyi oynuyoruz :)






HACI

aciiip güldüm daha önce izleyen varsa kusura bakmasın ;)


mimlenmişik

Buket kardeş beni bloğunun içinde yer vermişik mimlemişik sazmışık.
ufak bir ürpermeden sonra bi telaş ile okumakta olduğum kitabın ( Parodi Yaşamlar (Serdar Rifat) ) 187. sayfasını açtım ....(Mimleme olayı, sana o anda en yakın olan kitabı bulup 187. sayfadaki ilk cümleyi bloğa yazmakmış)
"Ali Tahsin, odasının penceresinden, Şapel'in bahçesindekiMadonna heykelciğine bakıyordu"
şimdi tamam da ben kimi mimlesem ki....
bi sıkıntıdır aldı beni üüüfüfff. neyse bakcez çaresine artııkkk ;)

22 Eylül 2007 Cumartesi

tamirci

Arabamın motorunda ufak bir sorun vardı. kime götürsem tanıdıkta yokkk uffff derken. yeni müdürümüz sanayide kazıkçı bir arkadaşının olduğunu, kazık mazık iyi tamir ettiğini anlatttı.
ben kara kara düşünürken, üstü başı yağ içinde bir adam bankamatikten havale yapmasına yardımcı olmamı istedi.
hazır yardımcı olmuşum, dedim dur şundan güvenilir bir tamirci adresi alayım. adam demesin mi
"abi burdaki sanayiye gitme, yabancı olduğun belli fena kazıklarlar"
benim için giderek korku filmine ddönmeye başlamıştı ki, evsahibimin oğlu ile bir arkadaşına gittik. çok şükür bu dertten de kurtuldum. Allah daha büyük dert vermesin di mi ama ;)

AMİNNNNNNNNNN

19 Eylül 2007 Çarşamba

"kalemimun uci yooog"

:D bu gün acayip komik bi olay yaşadım

okulumuzdaki arkadaşlardan biri yüksek lisansa başvurmak için şehir dışında olduğundan bugünkü nöbetini ben tuttum ( kabul edildiğini burdan övünçle belirtirim).
öğrencilerin sınıfa girmesini sağlamaya çalışırken. birinci sınıflardan minicik bir kızın sırtında çantası, elinde kalemi hüngür hüngür ağlayarak merdivenlere yöneldiğini farkettim.
"kızım zil çaldı nereye ???"
"kalemimun uci yoog"
"ne olmuş"
"kalemimun uci yoog"
"anlamadım ne oldu kızım"
"kalemimun uci yoog"
:) "ver bakiiim kaleminu"
"ühühühüh ühühühü yog işte yoggg"
sınıfına götürdükten sonra bir arkadaşından kalemtraş aldım ve açmaya başladım
açıyorum, kırılıyor. açıyorum, kırılıyor. açıyorum, kırılıyor.
en son baktım kalem kalmıycak. kalemin ucu görülecek şekilde açtım ve kızı çağırdım.
"bak işte var ucu"
kız kaleminin ucunu görünce görnül rahatlığıyla sırasına oturdu. tabi beni de gün boyu sürecek bir surat ifadesi ile bıraktı :)

17 Eylül 2007 Pazartesi

aslan abime

hey gidi hey rüya gibi bi anı canlanıyor kafamda
.... . . . .
taner abim divanda bende halının üstünde yere uzanmış kıvır kıvır kıvrıyorum.
ikimizin ağzındada neşeli bir şarkı "kırmızı balık kaç kaç (balık ben oluyorum) balıkçı seni yakalayacaaakkkk (balıkçı malüüümm. abimi hep zorlardım bu basit oyun için. ne kadar önemliydi bu oyun benim için...23 , 24 yıl önce vay beeee
..... .. . .
bi çikolata benim elimde, bi diğeri abimin elinde. abim nedense çabucak mideye indirirken çikolatısını ben hep saklardım. (küçük kardeşiz ya)abimin karşısına geçip keyifli keyifli yemak daha zevkli gelirdi. ama yanlış hatırlamıyorsam ne yapar eder bi parça koparırdı benden. yönteminin ismi de vardı TERS PSİKOLOJİ :)

iyiki varsın be canım abiiiciimm..
çikolatalar helal olsun abime :)

happy birtday to youuu
mandalina suyu....

SEL

şok şok şok
bu bizim sakin akan dere ne yamanmış yavvvv!
okulumuzun kenarında incecik akan dere, okul yolumuzu, işyerlerini
elektrik direklerini, inekleri, kömürleri...
maffetmiş :) (maffetmek kelimesinin anlamını yollayanlara süpriz hediye var)
sabah herzamankinden 1 saat önce kalkmanın verdiği zevk ile harrrruuun abiyi beklerken [kendisinin yahudi bir servis şöförü olduğu hakkında dedikodular var
(para ile yakınlığından kaynaklı olduğu sanılıyor)]. yağmur ben ve elişi tek şemsiyeye mahkum edmişken, harrruuuuun beyy teşrf etti. yüzündeki ifade ve yol giüttuu demesinden ötürü pek sıkıştırmadık. yolla çıktıktan sonra da yollun gerçekten giütmuuuş olduğunu gördük.
fotorağrafı buraya 1,2 gün içinde eklerim.

15 Eylül 2007 Cumartesi

boğulma tahlikesi

sene, geçen senelerden biri, teyze oğlunun peşine takıldık yaş ortalaması benimkinin iki katı olan bi gurupla alabalık avına çıktık. balık yakalamak için kullandığımız sistem çok ilkel ve tehlikeli. çok deli akan munzur nehri içinde belimize kadar akar suda mebs (amerikan olta) ile alabalık avlamaya çalışıyoruz ( ölmeyede çalışıyoruz dense yeridir). nehrin daraldığı yerde akıllılık ediiimde hızlı geçiim dediiim. nehrin tam ortasında su iki ayağımıda yerden keser misali kesti .( teşbih te yapıyorum ona göre metnin edebi bi değeri var :) ) derken nehir beni evirip çevirip dururken kıyıya anca yanaşabildim. tırnaklarımı toprağa saplamaya çalıştıkça, su beni ileri ve dibe doğru çekiyordu. derken incecik çimlere parmak uçlarımla yapıştım, inanın o incecik çimlerin beni nasıl taşıdığına şimdi ile aklım ermiyor...


şimdi bu hikayede nerden çıktı di mi...


fotolara bakarken oranın resmini gördüm ve aklıma o olay geldi ve burda paylaşmak istedim.







balık aşkına

bugün balık avlamak için çoruh kıyısına indim. yem olarak, kaşar peynir ve tavuk eti kullandım. balıklar yemleri çalmada o kadar uzmanlaşmışlar ki inanın yem takmaktan yoruldum.

nehir seviyesi alçalmışken kıyıdan 1 metre uzaktaki bir taşın üstüne fırlayarak daha iyi bir avlanma mevzisi edindim ( sanki savaş var mevzi filan :) ) derken edindiğim mevzi ( :D ) sayesinde balıklar hazırladığım yemleri takır tukur yoklamaya başladılar, bende tam modda girdim ki birden ayağımda bir ıslaklık hissettim.sola baktığımda nehir şişim şişim üzerime gelmez mi ( abartmıyorum realy, belkide abartıyorum neyse ) ıslanmış ayaklarla taştan kıyıya zıpladım, yaklaşık 20 metre fırlamışım ( abartmıyorum :D ) neyse şaka bi yana adrenalini uzun süredir bu kadar kanımda hissetmemiştim. herkese tavsiye ederim, dolu bir barajın altında balık avına çıkın, veya çıkmayıın ;)


aşağıyada bahsettiğim nehrin bi vukatlı resmini koyuyorum!!!

tek rakibim thy

arkasına babam sağolsun mu yazsam...
yolların fatihi mi yazsam...

sollama beni sollarım seni mi...

en iyisi en yakın zaman da SATILIK yaziiimmm.
yanlış anlaşılma olmasın arabam kendi kendine bile gidiyor. yalnız benim borcum olunca uykum arabayla dolaşmaya gidiiyor kem küm odur budur

14 Eylül 2007 Cuma

selaaammmm

Buket kardeşimi çok kıskanmamdan dolayı ortaya çıkan bloguma herkeş hoşgelmişşşş........


bu alanda nelere yer vereceğime daha karar vermedim...bölümleremi ayırsam (okul, cemre,yaşam...) hepsine ayrı bi blog mu açsam, ne yapsammm...


karar verince, mutlaka burdan haberiniz olur :)


bu aralar bi youtube videosudur, izleyip izleyip duruyozzz