15 Kasım 2008 Cumartesi

haydar



çok sevdiğim bir öğretmen arkadaşım, öğretmenliğinin ilk yılında yukarıdaki tebeşirle ilgili bir olay yaşamıştı.

arsızlıkta okul birincisi olan ve hatta okuldan uzaklaştırılması için hakkında toplantı yapılan bir öğrencimiz, öğretmenimizin dersinde zıvanadan çıkmış. tepesi atan ve aslında öğrenci dövmeye karşı olan öğretmenimiz dayanamayıp elindeki tebeşiri öğrencimize doğru fırlatmış. şans bu ya tebşirde sıyırıp geçmiş öğrencimiz gazi olmuş. sonra da bir dilekçe hazırlayıp öğretmenini idareye şikayet etmiş.

üşenmedim o tebeşiri getirdim ve sizin için sordum...

- öğretmenin elinde tahtaya dürtülürken ne yazılıyordun?

- yabancı bir dildi sanırım, what is your name mi ne öle bişi iştee....

- peki sonra ne oldu.

- arkada tombiş bir öğrenci vardı habire konuşuyordu. bi baktım öğretmen havada daireler çizdiriyor bana... sonra beni fırlatı verdiii.. havada süzülürken gözüme tombişi kestirdim. aslında duvara fırlatılmışken, merkez kaç kuvvetinin etkisi ile falso aldım ve tombişin üzerine atladım.tuttum yakasından. ne bıdı bıdı anlatıyon kardeşim dedim baktım laftan anlamıyor, yermisin yemezmisin, sonra kendimi kaybetmişim tabiii..

-geçmiş olsun diyoruz öyleyse...

sonrası mı??? evet artık öğretmenimiz hiç bir öğrenciye tebeşir fırlatmıyor. tahta kalemi kullanıyor artık ve de bıdı bıdı yapan öğrencileri alıp direk tahtaya fırlatıyorrr :))))

3 yorum:

yazmak_eylemi dedi ki...

her zamanki zeki ve yaratıcı tarafın hortlamış kardiş; çok güzel bir yazı..))

Buketblu dedi ki...

alla alla:) sanki olaylar azıcık karıştırılmış haydar sopaydı:) tebeşir olayı ayrıydı:) o örtmen kimdi bitek onu hatırlayamadım yaaaa :))) cık cık cık...

baranbra dedi ki...

evet haydar başka şeyler de anlatttı da burda yazmiiim dedim :)))
bu arada bu kış seni kara gömememek çok hüzün verici be kardeşşş :(((