BARANBRA
MERHABA
21 Mayıs 2011 Cumartesi
Islık
"babacım bende ıslık çalabiliyorum"
şaşkınlıkla, "hadii gerçekten mi?"
ve gösterdi, dil yarım dışardı püskürüverdi :)))
"kuzum oldu mu ? diye sordum.
bu seferde iiiiiiiiiiiiii diye ince bir ses çıkardı bu arada da beni kırıp geçirdi tabiii..
büyüdüğünde buraya bakıp anlatırım artık :)))
( blogum günlüğe mi dönüştü ??)
7 Mayıs 2011 Cumartesi
anneler günü
"bu ne yaa ( kim uyanır bu saatte de gelir çiçek alır senden hemde böyle ücra bir yerde)
Eşimde içimden geçenleri bilmeden "bugün anneler günü" dedi ve yüz metre ilerde mezarlık kapısının bulunduğunu farkettik. Yüreğim ezilmişti.
11 Nisan 2011 Pazartesi
13 Nisan 2010 Salı
Rüyamda bir sınavdayım, soğuk soğuk terliyorum
İlk soruda adımın anlamını sormuşlar.
İkinci soruda anlamadığım bir şey olup olmadığını!
Üçüncü soruda ikinci soruyu ne kadar ciddiye aldığımı?
Dördüncü soru boş bırakılmış benim doldurmamı bekliyorlar.
Ağız dolusu kötü niyetimi kusuyorum dördüncü sorudaki boşluğa.
Beşte doğru ve yanlış için yer ayrılmış, benim doğrularım pek sığacak gibi değil
Son soru ise klasik. Son soruda kasılmalar başlıyor,
Yorgana bir tekme atıyorum ilk. Sonra yastığı tavana fırlatıyorum
Rüya bitmeden sınavı bitiriyorum. Artık soğuk soğuk terlemiyorum
Yorgansız ve yastıksız yatağımda büzüşmüş üşüyorum…
BARAN OĞUR
1 Nisan 2010 Perşembe
GÜNAYDIN
15 Aralık 2009 Salı
24 kasım
Devamlı değişen müfredat ile,
kafası karışan bir bedenim ben.
çırpınıp bir şeyler vereyim diye,
eriyen, tükenen ve bitenim ben.
tatili herkesçe dile dolanan,
geçim derdi ile aklı bulanan,
susuz, yolsuz dağ köyüne yollanan,
itiraz etmeden de gidenim ben.
8-5 memurun gözüne batan,
kimisine göre yan gelip yatan,
ayın 15inde maaşı yatan
ekdersi 10 gün geç ödenenim ben.
ilim düşmanıyla muhatap olup,
gençliği bir dağın başında kalıp,
her eylül ayında umutla dolup,
sonra yavaş yavaş tükenenim ben.
kırtasiyesini kömüre veren,
temmuzda zam alıp dilime giren,
aralık bitince murada eren,
ocaktan ocağa sevinenim ben.
bir harf vermek için filim çevirip,
öğretince çocuk gibi sevinip,
8 ay uğraşıp dönüp devinip,
10 dakkaya teftiş edilenim ben.
kimsesizim, ağamda yok dayımda,
bir seçimde varım bir de sayımda,
senede bir defa kasım ayında,
yalandan kıymeti bilinenim ben,
bir garip memurum öğretmenim ben.
(şairin kim olduğu yollanmamıştı kendisinden özür dileyerek yayınlıyorum)
16 Kasım 2009 Pazartesi
Döğüş...
neyse hayat işte ....
30 Ekim 2009 Cuma
eğiiiiitttt
oohhh mis gibim olduu...
bu facebook öldürdü blogları. üstüne bloglardaki sorunlarda tuz biber olduu.
ama en büyük su. biyoda bence...
o yazdıkça yazma şevkimiz artıyordu. o yazmayınca bizimde hevessimiz kaçtı...
bahaneye gerek yokk, en yakın zamanda görüşürükkk ;)
21 Eylül 2009 Pazartesi
8 Ağustos 2009 Cumartesi
guldik ve açık ekmek
çok büyümüyen bu kavun cinsi taddığım en iyi kavun cinsidir. ayrıca çoğu kimse sırf kokusundan dolayı evine , arabasına koyar, çocukluğumuzun bir çok macerasına konu olan bu bitkiyi seviyormuyum neyim :)))
belkide yöreme özgü olduğu içindir.
aşağıdaki açık ekmeğin resmini koymak için çekecektim ama malesef saldırıya uğradı :)))
7 Ağustos 2009 Cuma
Çıralı
24 Temmuz 2009 Cuma
yüzme dersleri
19 Temmuz 2009 Pazar
girdap

2 Temmuz 2009 Perşembe
22 Haziran 2009 Pazartesi
mustafa sevinçli
16 Haziran 2009 Salı
15 Haziran 2009 Pazartesi
28 Mayıs 2009 Perşembe
24 Mayıs 2009 Pazar
misafirlerim
arada sayaçtan bakıyorum nerelerden bloguma giriliyor diyeeee,
kardeşim bi slm attın bi yorum yazın,
yok...
oku kaç oku kaç...
ahada bloguma gelenlerin dağılımı :)))
bulacam olum sizi bulacam...
gaçamannnnn...
mesela erzincanlı arkadaş önce buketi okuyup sonra bana uğruyon galibaa :))
slm sana ( bari ben slm veriim)
Herkesin adresini vermiim, burdan demi ...
stanbul, Kocaeli, Bursa, Muğla, Antalya, Ankara, Ardahan, Artvin, Kars, Erzurum, Van, Malatya ve Dirbakırdaki misafirlere slm ;)
22 Mayıs 2009 Cuma
12 Mayıs 2009 Salı
ıslık
ama ne güzel huyum varki, amaaaannn der devam ederim :)))
aşağıda da eşimin dinleme yasağı koyduğu parçayı paylaşiim dedim
4 Mayıs 2009 Pazartesi
3 Mayıs 2009 Pazar
bir erzurum gezisi daha
19 Nisan 2009 Pazar
hoşgeldin
16 Nisan 2009 Perşembe
gururlanmak
Artvin ilinin, Borçka ilçesinin Demirciler İlköğretim Okulunun pek değerli pıncırları (puket hanımın tabiri ile) tüm imkansızlıklara rağmen köyler arası ve sonra ilçede bilgi yarışmasındaki BİRİNCİLİĞİNİZİ tebrik edip gözlerinizden öpüyorum...
Umarım sizin bu büyük başarınız oradaki bir çok kişinin kafasında danggggg sesini oluşturur...
sevgilerimle...
4 Nisan 2009 Cumartesi
3 Nisan 2009 Cuma
29 Mart 2009 Pazar
23 Mart 2009 Pazartesi
bir gün yapacam
21 Mart 2009 Cumartesi
17 Mart 2009 Salı
komik ve acımasız
yukarıda bir arkadaş sayesinde ziyaret ettiğim bir bloğun adresine yer verdim. bence sık kullanılanlara ekleyin, arada ziyaret edersiniz.
Eleştiride acımasız, espiride çok yaratıcılar...
15 Mart 2009 Pazar
pratik yemek
14 Mart 2009 Cumartesi
güzel bir fıkra
“Neden hep kırmızı giyiyorsunuz? Düşman için çok kolay hedef olmuyor musunuz?” diye sormuş.
İngiliz general, “Böylece kan izi belli olmuyor. Diğer askerlerin de morali bozulmuyor” diye cevap vermiş.
O gün bugündür Fransız askerleri kahverengi pantolon giyiyor...
:)))))) :))))))))))))) :)))))))))))) :)))))))))))
7 Mart 2009 Cumartesi
BİZ ÜÇ KİŞİYDİK
Biz üç kişiydik;
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek...
Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara,
Boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek...
El tetikte kulak kirişte
Ve sırtımız toprağa emanet...
Baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi,
Yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık.
Deniz çok uzaktaydı
Ve dokunuyordu yalnızlık.
Gece uçurum boylarında,
Uzak çakal sesleri
Yüzümüze, ekmeğimize,
Türkümüze çarpar geçerdi.
Göğsüne kekik süredi Nazlıcan,
Tüterdi buram buram.
Gizlice ona bakardık,
Yüreğimiz göçerdi...
Belki bir çoban kavalında yitirdik Nazlıcan'ı,
Ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi.
Bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza,
Kurşun gibi, mayın gibi tutuşarak tükendi...
Oy Nazlıcan vahşi bayırların maralı,
Nazlıcan saçları fırtınayla taralı,
Sen de gider miydin böyle yıldızlar ülkesine,
Oy Nazlıcan oy can evinden yaralı...
Nazlıcan serin yayla çiçeği
Nazlıcan deli dolu heyecan
Göğsümde bir sevda kelebeği
Nazlıcan ah Nazlıcan...
Artık yenilmiş ordular kadar
Eziktik, sahipsizdik
Geçip gittik, parka ve yürek paramparça,
Gerisi ölüm duygusu, gerisi sağır sessizlik,
Geçip gittik, Nazlıcan boşluğu aramızda...
Bedirhan'ı bir geçitte sırtından vurdular...
Yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları,
Omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca,
Titredi ve iki yana düştü kolları....
Ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını
Devrilmiş bir ağaçtı ayışığında gölgesi
Uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine
Göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi...
Sanki bir şakaydı bu, birazdan uyanacaktı,
Birazdan ateşi karıştırıp bir sigara saracaktı
Oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah
O da Nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı...
Ey Bedirhan; Katran gecelerin heyulası,
Ey Bedirhan; Kancık pusuların belası
Sen de böyle düşecek adam mıydın konuşsana,
Ey Bedirhan ey mezarı kartal yuvası...
Bedirhan mor dağların kaçağı
Bedirhan mavi gözleri şahan
Zulamda suskun gece bıçağı
Bedirhan ah Bedirhan...
Biz üç kişiydik
Üç intihar çiçeği
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Suphi...
3 Mart 2009 Salı
hiç bitmeyen yemek
27 Şubat 2009 Cuma
lülü gelmiş hoşgelmiş
20 Şubat 2009 Cuma
göbeğim
bir arkadaş ile kilo hakkında konuşurken, iş inada bindi, dedim bak bloğumda göbek ile ilgili şiir yazdırma bana, netekim yazdırdı. aha da yazıyorum :))) tüm geöbeği ile mutlulara...
Mutluluk getirdin bana ey yüce göbeğim
Köy deviren tarafıma inat senin için beslenirim.
Gölgende karıncalar ve kuşlar besledim.
Tepsiye gerek yok artık sen varken göbeğim
Yemeği kesip spor yaptırdılar
Sensiz mutlu olacağımı sandılar
Ama bir türlü anlamadılar
Sensiz olmuyor ey yüce göbeğim
Her öğün yedim kana kana
Ama sen hiç yüz çevirmedin bana
Gömlek düğmelerini iterek hep göz kırptın bana
Ütüye gerek bırakmadın benim yüce göbeğim...
Yazan : BEN:)))
19 Şubat 2009 Perşembe
radyom yayına başladı
hafta içi salı ve perşembe saat 23:00'ten 24:00'e kadar...
salı günü türkü ve istekler...
perşembe günü Jazz, Blues ve enstrümantal parçalar...
aktif bir şekilde katılabileceğiniz bir ortam ( ne lan buu reklam gibi oldu. kardeşim isterse kimse gelmesin kendim çalar kendim dinlerim allah allahhhh :)) di mi ama )
di di di diiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
eee adresss???
işte adressss
http://site.mynet.com/bbaro/
18 Şubat 2009 Çarşamba
taşa bak

lap topa su döküldü

14 Şubat 2009 Cumartesi
osuruk maçı :))))
bir akşam üstü lavaboya uğramıştım elimi yüzümü yıkarken lavabonun köşesine yaslanmış iki yakın arkadaşımın sohbet etmekte olduğunu gördüm. derken yanımıza aynı odadan bir arkadaş geldi. 4 kişi çökmüş sohbet ederken sigara tüttüren lerden biri kaçırıverdi bırrrtttt. diğer arkadaşta arkadaşı bozmamak için
- bir sıfır öndesin dedi hemen akabinde booorttttt diye salladı sonra bir bir dedi.
-sonradan gelen arkadaşta şoka girdi tabi
derken ilk golü atan bi tane daha salladı bırtttttt
-durum iki bir dedi
bunun üstüne şoktan çıkan arkadaş orta sahadan salladı
bııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııırtttttttttttttttttttttttttttttrtttttrtrtrtrtrtrtrrtttttttoooottrrrtttt
-sonrada sevinç naraları atarak ben kazandımmm diye çığlık atmaya başladı.
diğer iki arkadaş hadiii len bu basket maçı mı bu bir sayılır dediler
aklıma geldikçe halen güldüğüm bu olay tam bir çok güzel harerketler bunlaralıkkkkkk
12 Şubat 2009 Perşembe
bilgisayarım bozuldu :(((
1 Şubat 2009 Pazar
çok güzel hareketler bunlar
"bıçağı asağa koymuş"
"benimkini sola koymuşta ne olmuş , ağzı bu tarafa bakıyor "....
süper yaaa
25 Ocak 2009 Pazar
geometrik şekiller
20 Ocak 2009 Salı
yemekteyiz
üniversitedeyken çok güzel yemek yapan bir ev arkadaşım olduğu için genelde salata dışında pek bi yemek yapmış değilim ( bi çorba veya pilav bilem yapmış değilim ).
netekim ( bu kelime de bana erdal ereni hatırlatıyor ???) ben bu yarışmada olsam ne yapardım diye düşünüyorum bu aralar :))
- menüyü alanca büyük ihtimalle şok yaşarlar
1-ekmek
2-su
3-soğanın cücüğü
4- dut kızartması ( bi ara nasıl yapıldığını anlatırım, talep gelirse tabii)
her bir misafirin tabağına 5 cücük koyarım
sonra da kenera çekilir katıla katıla gülerim :)))
inadına gittiğim her evde de tabakları silip süpürürüm
hepsine de 10 verirrim
ne demişler ( mı dur hevdın bugın) benden uzak birbirinizi yeyin :)))
16 Ocak 2009 Cuma
Melekale
ERDAL BAYRAKOĞLU güzel söylemiş, buyrun dinleyin...
Başta giriş ağır ama müzik sonra hızlanıyor ( az bişi dinleyip ehhhhh diyeceksen hiç açma kardeşim, kızdırma adamı, tovbeee tovbeee,üç dinlemeden sonra
başlıycan mırıldanmaya, garantiii veriyorum, melekale ti galii meleka titi galii :))))
15 Ocak 2009 Perşembe
şoray uzun yolda
+18 küfürlüdür dikkat
Facebookta arkadaşın gönderdiği aşağıdaki video bayaa güldürdü beni
buyrun sizde gülün
9 Ocak 2009 Cuma
4 Ocak 2009 Pazar
zeynebim
31 Aralık 2008 Çarşamba
MUTLU YILLAR
bana zaten en sevdiğimi getirirdi, lapa lapa, bembeyaz bi dolu kar getirirdi...
herkese bi ton sağlık, bi ton mutluluk, bi ton da para getirmesi dileğiyle ( mümkünse paralar bozuk para olmasın )
MUTLU YILLLARRR
30 Aralık 2008 Salı
şöförlük
ehliyet alırken pratik yaptıkça arabayı kullanma yeteneğimiz artıyor. arabaya olan hakimiyet arttıkçada kendine güven yükseliyor. daha sonra insanlarda kendine güvenin etkisi ile kurallara uymama, hız yapma ve başkasının trafikteki önceliğine el koyma gibi istenmedik özellikler ortaya çıkıyor...
zor bir kavşakta çıkmakta zorlandığım bir gün, karşı yönde gelen şöför hızını keserek geçme önceliği kendisinde olmasına rağmen ( arkasında da araç yokken ) benim geçmeme izin verdi. o zaman anladım trafik evriminin son basamağında insan trafikteki herkesi düşünen bir canlıya dönüşüyor. BEN bu insanlara şöför diyorum... ötesi ya trafik canavarı yada trafik canavarcığı diye adlandırılabilir...
VİDEO + 18 dir dikkat
29 Aralık 2008 Pazartesi
28 Aralık 2008 Pazar
yeni bir görünüm
şomiyen şu tarafta ( iç içe parenteze de bayılıyorum, şomiyen hikaayesini anlatırmıyım bilemem, çünkü biraz belden aşağı olabilir, belkide olmayabilir ( tamam bu günlük bu kadar kaybollll...)))
27 Aralık 2008 Cumartesi
25 Aralık 2008 Perşembe
kaplan beslemek
Adamı işe almışlar, adam da zanetmişki kaplanlara yemek verecem. kafese girdiğinde yemeğin kendisinin olduğunu anlaması geç olmamış :)))))))
20 Aralık 2008 Cumartesi
sıcak ekmek
14 Aralık 2008 Pazar
bush'a ayakkabı
hatırladığım kadarıyla, o ayakabılar, saddamın heykeline de şap şap diye vuruluyordu...
8 Aralık 2008 Pazartesi
pimpirik baba & elektriklenme
cadoloz cemremin saçları tiken tiken ( ben de çok pimpirikmişin beee, okan koşşşş kşşşş :))))
6 Aralık 2008 Cumartesi
misafirimiz yusuf
nasıl olur????
içerden kitlenebilir ancak????
olur mu böle şey????
içerde hırsız mı var acaba????
derken yusuf yusuf yusuf geldi....
3.30 a kadar kapıyı açmaya çalıştım. bi yerden kapıyı dinliyorum, bi yerden kapıyı zorluyorum. en son kapının içerden bile açılmasını sağlayacak mekanizmayı çıkarıp kendimizi garantiye aldım. bir makas ve demir keratayı alıp yatağın yolunu tuttum. sesizlik içinde kulağım kapıda uyuyuvermişim...
rüyamda kapının önünde ben ve yusuf beklerken, birden birinin küçük tuvaletini yaparken kii sesini duydum. yataktan bi fırlamışım ( tabi yusuf bağırıyor yusuf yusuf yusuf) anladım rüyaaa. amaaan dedim tekrar uyudum.sabah öğrendik ki o kapıda bi sorun varmış .....
korku filmi gibim bi geceydi yaniiii anlıycanııızzz :))))
29 Kasım 2008 Cumartesi
27 Kasım 2008 Perşembe
mimlenmişik
şimdi ben kimi mimliycem...tovbeeeee tovbeeeeeeee
GARİP HUYLARIM
Bikerem bana kar şakısı yapılmaz, kesinlikle altta kalmam :)))) (en son bir ingilizceci arkadaşa kendisi kadar kartopu atmıştım :))))
acayip bahane bulurummm ( yok efendim işin aslı m.ö. dayanmaktadırrr, falandır da filandır...)
fıkra arşivim çok fazladır, genelde bana anlatılan bir çok fıkrayı anlatanın ağzınaa tıkarım :)))
spor izlemektense yapmaya bayılırım...
döverek severim :)))))))
25 Kasım 2008 Salı
heroes
ne güzelki aşağıdaki siteden 2 aylık bölümü bir günde bitirmiş bulunuyorum, oh beee rahatladım
23 Kasım 2008 Pazar
nar yeme şekli 2

Zaman
zaman dediğimiz kavram insanların uydurması. o kadar gerçekçi ve etkileyiciki, herkesi etkisi altına almış. çok uzun yazmamayı ilke edinmişken bu konudan nasıl çıkacam ...telaşlandım birden.
örnek 1: canlıların yaşları vardır ama herbirinin yaşamını sonlandırma süresi faarklıdır. hücresel anlamda bir hücrenin yaşam süresi farklıdır burdan yola çıkarak 40 yaşında herkes aynı ölçüde yaşlanmaz
örnek 2: herhangi bir olayın gerçekleşme süresini değiştirirsek zamanıda değiştirmiş oluruz.
misal dünyanın kendi etrafında dönme süresi dünya için böyledir. sadece bizim gezegenimiz 365 gün 6 saat te yıldızının etrafında dolaşır.
öfff ne karıştı demi kafanızzzz. aslında amacım güzel bir paylaşım yapmaktı.
zamanımı yaşarken sevdiğim dizileri hep kaçırırım. şimdi öyle bir site buldum ki burdan çok beğendiğim dizilerin izleyemediğim bölümlerini izleyebilirim...
TAVSİYE DİZİLERİM
Big Bang Theory 1.Sezon (bir kaç bölüm izledim, komedi, )
Dexter 1.Sezon (bir kaç bölüm izledim, psikolojik gerilim, )
Dr. House Md 1.sezon (izlemeyi planladığım ve bir türlü başlayamadığım, )
Heroes 1.Sezon (2 sezonunu peş peşe izledim)
How I Met Your Mother 1.Sezon (2 sezonunu peş peşe izledim)
Kyle XY 1.Sezon(izlemeyi planladığım ve bir türlü başlayamadığım, )
Lost 1.Sezon(2 sezonunu peş peşe izledim)
Prison Break 1.Sezon(2 sezonunu peş peşe izledim)
Smallville 1.Sezon(2 sezonunu peş peşe izledim)
South Park 1.Sezon(2 sezonunu peş peşe izledim)
nerden mi izleyeceğiz :))))
işte burdaaa
http://www.canlidizi.com/index.php
18 Kasım 2008 Salı
yeni bir fıkra
bence gayet doğru, bu konu ile ilgili bir yazı yazma planımıda tamamlamış bulunuyorum.
Kadınların gidip kendilerine erkek (koca) seçebilecekleri bir erkek dukkanı (magazası) açılmıstır. Magaza 5 katlıdır ve her kat çıkıldıkca erkeklerin nitelikleri de yukselmektedir.
Magazada sadece tek bir kural gecerlidir: herhangi bir katın kapısından iceri giren kadın o kattan alıs-veris etmek zorundadır ve eger bir üst kata çıkmak isterse tekrar aşagı katlara inemez.
Bir gun bir grup kız arkadaş kendilerine erkek seçmek icin magazaya gider.
Ve....1. KAT'ın kapısında şunlar yazılıdır: Bu kattaki erkeklerin calışacak bir işleri var ve çocukları da severler.
Kızlar yazılanları okur ve şöyle derler: Eh hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım'.
2. KAT'ın kapısında yazılanlar: Buradaki erkeklerin iyi bir işleri var çocukları severler ve son derece yakışıklıdırlar.
Kızlar: Hmmm hiç fena degil ama acaba bir üst katta ne var ?
3. KAT : Buradaki erkeklerin çok iyi birer işleri var çocukları severler son derece yakışıklıdırlar ve ev islerine de yardım ederler.
Kızlar:Aman Tanrım cok etkileyici ama yukarıda baska katlar da var.
4. KAT : 'Buradaki erkeklerin işleri cok iyi çocukları çok severler gayet yakışıklı olup ev işlerine yardım ederler ve ayrıca son derece romantiktirler.
Kızlar çıglık atmaya başlarlar: 'İnanılmaz bir üst katta bizi neyin bekledigini bir düşünün!; Ve bir kat daha çıkarlar...
5. KAT'ın kapısında sunlar yazmaktadır: 'Bu kat bostur ve sadece kadınları memnun etmenin mumkun olmadıgını kanıtlamak icin konmustur. Çıkış soldadır; umarız inerken merdivenlerden yuvarlanırsınız